Windows Mobile ile ilgili karışık duygularınız mı var? Bazen sevip bazen nefret mi ediyorsunuz? Yalnız değilsiniz. Pek çok sitede Windows Mobile'ın sorununun ne olduğuna dair görüşler belirtiliyor. Ben de uzun zamandır bu konuda bir şeyler yazmak istiyorum. Bir yerlerden başlamak gerektiğine karar verdim: Sizin görüşlerinizi alarak. Sizce Windows Mobile'ın, ya da daha geniş düşünürsek günümüzün mobil cihazlarının temel sorunları nelerdir? Lütfen yorum bırakmaktan çekinmeyin.
Sağdaki grafik PocketPC Thoughts sitesinde yayınlanan Return of the Mobile Madman: It's a Love-Hate Relationship isimli makaleden alınmıştır.
2 yorum:
Evvelâ vaktim dar olduğu için bu yazıyı alelacele yazıyorum ve sizden yazının dağınıklığını mazur görmenizi istiyorum.
Meseleye gelince; bence esas sorun üretici cephesinde değil, tüketici cephesinde: tüketici ne istediğini bilmiyor! Hâl böyle olunca da üretici ne üreteceğini şaşırıp maslahattan hâli şeylerle karşımıza çıkıyor. Sitenizi takip edişimin ilk evvel sâiki de bu oldu zaten: palm treo kullanıyordum ve bu yüzden ona dair sitelere bakıyordum. Bu sayede müdavim oldum. Neyse mevzudan uzak düşmeyelim. Etrafımdaki birçok kişi, wifi ve gps gibi özellikleri olmayan, multitasking yeteneğinden mahrum bir telefon(!) kullanmamı garipsiyorlar. Ama benim şahsî kanaatim böyle bir cihazda mezkûr özelliklerin zâid olduğu yönünde.. Hatta neredeyse 3. parti yazılıma ihtiyaç duymadan default olarak kullanmak bile yeterli. Ama zamâne insanı ne istediğini ve neden istediğini bilmiyor. Çoğu zaman istekleri içerisinde boğuluyor. Eskilerin bir sözü var: Kitaba mahkum değil, hakim olmalı.. Aksi halde sizin de dediğiniz gibi günümüz mobil cihazları için bazı sorunlar başgösterecektir. Ki az önce de dediğim gibi bu sorunlar esasen ürün menşeli değil kullanıcı menşeli sorunlardır. Mesela taşınabilir cd/dvd çalar diye birşey var. Notebook görünümlü. Acaba bu şey gerçekten bir ihtiyaçtan mı neş'et ediyordu?? Sanmıyorum: Bu ve benzeri şeyler tüketici sarhoşluğundan cesaret alan üretici çılgınlığından başka birşey değil. Hâsıl-ı kelâm bizler ne istediğimizi ve ne için istediğimizi ortaya koymadan/bilmeden hareket ettiğimiz müddetçe isteklerimiz içerisinde kaybolmaya, ve dahî garkolmaya mahkûmuz. Mobil olmak için attığımız her adımda ondan daha çok uzaklaşmaya da.. Tıpkı ölüm gibi.. vesselam...
Yazının müşevveşliğinden dolayı tekrar özür diliyorum. Saygılar...
Kadir Kaan ERKURAN
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim Kadir Bey :)
Yorum Gönder