Pebble smartwatch “akıllı saat” ise bazı şeyleri değiştirebileceğini iddia ediyor. Kendinden önceki pek çok saatten farkı, e-paper ekranı olması. Kindle’daki gibi, az enerji harcayan, siyah-beyaz görüntü veren bir ekran. Ancak gece kullanım için arka aydınlatması da var elbette. Diğer akıllı saatlerden daha küçük ve daha şık bir tasarımı var. Tasarım açısından mükemmel değil elbette ama rakiplerini görünce buna razı oluyor insan. Bir de, diğerlerinin aksine, her şey olmaya çalışmıyor. Kimse saatinden telefon rehberine bakmaz. Ama başka akıllı özellikler olmasını bekler.
Peki Pebble’ın ne gibi özellikleri var? Sürekli olarak saati gösterebiliyor. Allah’a şükür, birisi bu akıllı saatlerin her şeyden önce saat olması gerektiğini fark etmiş. Saati nasıl gösterebileceğini de ayarlayabiliyorsunuz, yani saatin tasarımını değiştirebiliyorsunuz. Cep telefonunuza gelen SMS’ler, e-postalar, arayan kişilerin isimleri, Facebook bildirimleri vs. saatinizde çıkıyor. Saatinizi kullanarak telefonunuzdaki müzik uygulamasını kontrol edebiliyorsunuz. Yani telefonu cebinizden/çantanızdan çıkarmadan müziği değiştirebiliyorsunuz. Bir haftalık pil ömrü var, bitince USB üzerinden şarj edebiliyorsunuz. Su geçirmiyor ve ekranı da çizilmeye karşı dayanıklı.
Pebble’ın tüm özelliklerinden faydalanabilmek için iOS yada Anroid işletim sistemli bir cihaza ihtiyacınız var. Telefonunuz ile Bluetooth 4.0 üzerinden bağlantı kuruyor. Pebble’ın geliştiricileri çeşitli uygulamalar yükleyip özellikleri arttırabileceğinizi söylüyorlar. Örneğin ileride geliştirilecek bir uygulama ile telefonunuzla bağlantı kesildiğinde (telefonunuzu bir yerde unuttuğunuzda) saatinizin sizi uyarması sağlanabilse hoş olurdu.
Pebble’ın yurt dışı fiyatı 150 dolar. Özellikleri de şimdilik sınırlı. Pebble ideal akıllı saate yaklaşmış, ama henüz herkese uygun olmadığını düşünüyorum. Biraz daha gelişmesi, akıllanması lazım. Yine de, itiraf etmeliyim ki içimdeki geek “Al, al, al” diyor!
İlgili linkler:
Resmi sitesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder